Türkiye ' nın Demokrat parti ile başlayan Adalet partisi ve Doğru yol partisi ile devam eden siyasi geleneğin iki ilkesi de sağ duyu ve demokrasi olmuştur.

Türkiye siyasi krizler yaşadığı her dönemde makuliyet ve suhuletin adresi hep merkez sağ siyaseti olmuştur.

Türkiye, bugün çok daha büyük kirizler yaşamakta ve istikrarsızlık örneği vermektedir.

Komşuları başta olmak üzere Ortadoğu ve Akdeniz havzasında güvensiz unsuru bir devlet olarak algılanmaktadır.

İçerde ise farklı olan her kesimi düşmanlaştırmış, cephelere, kutuplara ayırmış, etnik, ideolojik çatışmalara zemin hazırlamış bir yönetim görüntüsü vermektedir.

Bütün bunlara rağmen işsizlik, üretimsizlik, yoksulluk, geçim derdi toplumu tedirgin etmekte ve korkutmaktadır.

Yine gençlerimiz ve çocuklarımız her türlü uyuşturucu, kumar ve şans oyunları tuzağı içine çekilmektedir.

Ahlaki ve manevi çöküş her gün ilerliyor.

Geleceğe belirsizlik ve umutsuzluk içinde gören gençlerimizin hayallerini yıkmakta ve çareyi yurtdışında aramaktadırlar.

1923 yılından 2002 yılına kadar 79 yılda kıt kanaat kaynaklarla Ülkede Edirne'den Kars 'a kadar yapılan bütün cumhuriyet varlıkları satıldı ve bu varlıklarda çalışıp ve ortaya gelen Orta direk dediğimiz orta sınıf tamamen yok edildi.

Bir avuç mutlu azınlık dışında toplumun yüzde 80' nı yoksulluk ve açlık sınırı altında kalmış ve yoksulluk her gün derinleşerek kalıcı hale gelmektedir.

Haksızlık, hukuksuzluk, ayrımcılık, partizanlık gibi uygulamalar devlet ve millet arasındaki güven köprüsünü yıkmış durumdadır.

Ortada oteriter ve totaliter bir ittifak var, bu ittifak ' a karşı cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıran merkez sağ demokrat Parti'de kendini merkez sağ olarak tanımlayan partilerin Demokrat parti çatısı altında demokraside bir ittifak gerektiriyor.

Türkiye ' nın içinde bulunduğu siyasal ve ekonomik kirizi, toplumsal kutuplaşma ve bölünmeyi 1991 yılında Doğru yol partisi iktidarında olduğu gibi ancak Demokrat parti çatısı altında Demokrasi ve hukuku yeniden tesis ederek aşabileceğimize inanıyoruz.

Bunun için makul merkez sağ siyasete ihtiyaç vardır.

Süleyman Demirel ' in ifadesiyle bugün " Demokrat parti arazisini işgal" eden ve kendini " Merkez" gösteren akp ' nın merkez sağ siyaset geleneği ile hiç bir ilgisi ,alakası ve bağı yoktur.

Bugün Türkiye'de siyasette ve yönetimde yaşadığı sorunların asıl nedeni budur.

Bugün merkez sağı temsil eden demokrat Parti'nin güçsüz olması yanlız merkez sağ siyaseti için değil, Türkiye ' nın istikrarı için de büyük bir sorun oluşturmaktadır.

Bunun içindir ki akp 22 yıldır dikensiz gül bahçesinde at koşturarak ülkeyi ve milleti perişan etmiştir.

Devlette ki tahribat , siyasetteki belirsizlik, ülkenin geleceğine ilişkin artan umutsuzluk sağ duyu ve istikrarı zorunlu kılmaktadır.

Bu itibarla Merkez sağ, Demokrat sağa ihtiyaç vardır.

Merkez sağ Demokrat parti Türkiye ' de Demokrasi ve sağ duyu siyasetinin ana damarıdır.

Bu damar tıkanınca Demokrat parti arazisi üzerinde gece kondu kuran taklitçi ve çakma partililer geleneği temsil ediyoruz diye ortaya çıktılar.

Nihayet takke düştü kel göründü, istikrar bozuldu, dalga ve fırtınalarla köpük dağıldı.

Merkez sağ Demokrat Parti'nin boşluğunun büyüklüğü görünür olmaya başladı.

Böylece artık ne görüyor ki makul merkez sağ siyaseti ihtiyacı ortaya çıktı.

Merkez siyaset ihtiyacını karşılayacak Demokrat Parti'yi üzerinde oynanan bütün oyunları bozarak ve ağacı sürekli sulayarak yeşil tutmayı bütün teşkilatlar başarmış durumdayız.

Ancak kendini merkez sağ gören temsilcilerinin bir kısmı başka isimler adı altında yeni partiler kurmuşlardır.

Bu ülkeyi seven ve 1977' den beri İslam ve Demokrasi kahramanı merhum Menderes ve bu asil millet tarafından " BABA" lakabını alan merhum Süleyman Demirel'in siyasi çizgisini her türlü menfaati ve koltuğu red ederek sahip çıkan bir Demokrat olarak kendisini merkez sağ Demokrat olarak gören ve güçlü siyasi bağlarımızı taşıyan bu siyasi Aktörlerin bir beklenti içine girmeden gerçek siyasi geleneği temsil eden demokrat parti çatısı altında toplanmalarını ve bu siyasi geleneği yeniden canlandırmak ve doğal mecrasında devam etmesi için öncülük yapmaları artık insani ve vicdani olarak zaruri olmuştur.

Aksi takdirde ülkede bugün çekilen sıkıntıların günahı onların boynuna olur.

Ve bu misyona omuz veren güç veren bu ekonomik sıkıntıda çocuklarının rızkından kesip ağacı yeşil tutmak için kapıyı kapatmayan isimli ve isimsiz tüm Demokratların günahı ve ahı onları iflah etmez.

Mustafa Polat Şanlıurfa Demokrat parti il başkanı