İçerik

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Süha Çetin, ailede kalp ve damar hastalığının olması, erkek cinsiyeti ve ileri yaş olarak söylenebileceğini belirterek değiştirilmesi mümkün ve kolay olan çok önemli risk faktörlerinin de bulunduğuna dikkat çekti.

Sigarayı bırakmak

Atabileceğimiz en anlamlı adımlardan biri sigarayı bırakmak olduğunu söyleyen Doç. Dr. Süha Çetin, ''Sigara kalp ve atar damarlara ciddi derecede hasar verir. Ayrıca tütün kullanmak kandaki oksijen seviyesini düşürür ve böylece tansiyon ve nabız yükselmesine neden olur, kalbimizi yoran iki faktör. Sigara içmek genç yaşta ölümcül kalp krizlerine neden olur.'' şeklinde konuştu. 

Fiziksel aktiviteyi arttırmak

Fiziksel aktivite artık günümüzde kaçınılmaz bir rol oynamakta olduğunu belirten Doç. Dr. Süha Çetin, haftada 150 dakika ılımlı aerobik egzersiz, tempolu bir yürüyüş yapılmasını önerdi ve şöyle devam etti:

''Haftada 75 dakika kuvvetli aerobik egzersiz, koşu tarzı gibi, sağlık açısından önem taşır. Ayrıyeten haftada 2 veya 3 defa ılımlı ağırlık egzersizleri yapılmalı. Bahçe işleri yapmak, ev işlerini halletmek, asansör yerine merdivenleri kullanmak veya köpeğimizi dışarda gezdirmekte önemli fiziksel aktiviteler içerisindedir.''

Sağlıklı beslenmek

Doç. Dr. Süha Çetin, sağlıklı beslenmenin birçok açıdan kalp ve damar hastalıklarından koruduğunu vurgulayarak beslenmenize dikkat ederek tansiyon ve kolesterol değerlerini düşürüp, diyabet hastası olma riskinin azaltılabileceğine dikkat çekti. Çetin, sağlıklı beslenirken hangi gıdaların içerilmesi gerektiğini şöyle açıkladı:

''Sebze ve meyve, baklagiller, az yağlı et ve balık, tuzsuz ve kavrulmamış fındık, badem ve ceviz, zeytinyağı ve avokado yağı, süt, yoğurt, yumurta sıklıkla tüketilmesi gereken gıdalar arasındadır. Tüketilmemesi veya çok aza indirgenmesi gereken besinler tuz ve tuzlu mamuller, şeker ve şekerli içecekler, yüksek karbonhidratlı gıdalar (hamur işi), alkol, işlenmiş gıdalar, trans yağlardır.''

Fazla kilolardan kurtulmak

Doç. Dr. Süha Çetin, ''Fazla kilonun olması (özellikle bel çevresinde) kalp damar hastalığı riskini artırır. Haricen yüksek tansiyona ve kolesterole ve diyabet hastalığına neden olur. Vücut kitle indeksi bir kişinin obez olup olmadığını gösterir. Eğer vücut kitle indeksi 25 ve üzerinde ise, kişi fazla kilolu olarak nitelendirilir. Bu manada bel çevresi genişliği de ölçülebilir. Eğer erkeklerde bel çevresi 101.6 cm ve kadınlarda 88.9 cm üzerinde ise, kişi kalp damar hastalıkları açısından riskli olarak değerlendirilir.'' dedi.

Düzenli uyku uyumak

Yetersiz uyku yüksek kiloya, yüksek tansiyona, kalp krizi, diyabet ve depresyona neden olabileceğini sıralayan Doç. Dr. Süha Çetin. ''Erişkinlerde günde en az 7 saat uykuya ihtiyaç vardır. Yeteri kadar uyku almamanın nedenlerinden biride uykuda solunumun kısa süreli olarak sıklıkla durmasıdır (obstrüktif uyku apnesi). Bu durum özellikle horlaması olan kişilerde sıklıkla görülür. Obstrüktif uyku apnesi kalp damar hastalıklarına ve ritim bozukluklarına neden olabilir. Kilo vermek ve aynı zamanda solunum yollarını açık tutan (cPAP) bir cihaz kullanmak uyku apnesi olan kişilerde faydalı olabilir.'' ifadesinde bulundu.

Stresten uzak durmak

Sürekli stres yüksek tansiyona ve dolayısı ile kalp ve damar hastalıklarına neden olabileceğini belirten Çetin, sözlerini şöyle tamamladı:

''Stres yönetiminin yanlış olması, örneğin daha fazla yiyerek veya alkol tüketerek veya sigara içerek, kalp ve damar hastalığı riskini daha da artırır. İzlenmesi gereken yol doğru bir stres yönetimidir: iş organizasyonunun doğru yapılması, oluşabilecek komplikasyonların ön görülüp tedbir alınması, kişisel olarak fiziksel aktivitenin düzenli olarak ön plana çıkarılması, yoga veya meditasyonun yapılması yüksek önem taşımaktadır.''