Metrekareye 20 kilogram yağış düştüğü belirtilirken yaşların çiftçiler açısından can suyu öneminde olduğu söyleniyor.
Daha önce korona hastalığı ardından depremle sarsılan Türkiye'de kuraklığın son virajdan geri dönmesi olumlu gelişme olarak kabul ediliyor.
Çiftçi ile birlikte tarımda bolluk ve bereket yaşanması beklenirken tüm vatandaşların bu durumdan olumlu etkilenmesi bekleniyor.
Şanlıurfa'da yağış demek yaşam demek. Şanlıurfalı için suyun önemi bir başkadır. Tarım kenti Şanlıurfa'da su olmazsa hiçbir şey olmaz. Her ne kadar Fırat'ın suları ile 2 ilçenin tarım toprakları sulansa da geriye kalan 11 ilçede tarım susuz ağırlıklı olarak yapılıyor.
Bu noktada düşen yağışların önemi bir kat daha artıyor. Yağış sadece tarım açısından değil kırsal bölgelerdeki hayvanlar açısından da oldukça önemli. 
Yaban hayatı da etkileyen yağışlar kuş ve böcekler için de hayati önem taşıyor.
Kısacası hayat için gerekli olan su Şanlıurfa'da söz konusu tarım  olunca bir başka gözle bakılıyor. 
Ancak şu da unutulmamalıdır ki suya olan ihtiyacımız her geçen yıl daha da artıyor. Su kaynaklarımızın korunması gerekiyor. Yağışlarla birlikte düşen sular kaplarda toplanarak geri dönüşüme kazandırılmalıdır. 
Bir an önce Atatürk Barajının üstü kapatılarak buharlaşması önlenmelidir. 
Yeraltı barajları inşa edilerek su tasarrufu sağlanmalıdır.
Unutulmamalıdır ki Ortadoğu'da yakın gelecekte savaşlar petrol için değil su için yapılacaktır. 
Su kaynaklarımıza sahip çıkmalı düşen yağışları en güzel şekilde değerlendirmemiz gerektiğini unutmamak dileğiyle.